Tarih 24 Şubat 2013'ü gösterirken her zamanki gibi birden kafamıza esip düştük yollara... Karabiga'dan yola çıkıp Nato yoluna girdiğimizde herbirimizin gözünde denizin özlemi gözükürken bu soğuk havada ''acaba çıkmasamıydık''ın düşünceside beynimizde dolaşmaya başlamıştı.Kaptan şoförümüz Semih Eraymanlı her zaman ki gibi bizi teskin ederek ''Bişey olmaz'' demiş bizim düşüncelerimizi bir nebze olsun yatıştırmıştı.
Söğütlü Yalı Mevkiine vardığımızda deniz boyuna inerken yolların bozulmuş olması dikkatimizi çekmişti.Söğütlü Yalı'ya indiğimizde ilk iş olarak ateş yakmaya karar verdik.Çevredeki kuru odun parçaları plastik şişeleri toplayarak ateşimizi oluşturduk.Artık sohbetimiz başlamıştı.Her birimizin gözünde deniz günlerimizin özlemi gözüküyor, yaz gelmeden tekrar deniz mevsimimizi açma isteği belirgin şekilde farkediliyordu.Ateşin ışığına baktıkça hayallere dalıyor,kimbilir nerelere gidiyorduk..
Ateşimiz sönmeye başladıkça harlandırıyor.Ateşimiz sayesinde ısınıyorduk.Artık gitme vaktimiz yaklaşınca deniz bize sisi armağan etti.Etraf bir anda sisle doldu.Hatta bir ara 10 metre ilerisini göremez olduk. 
Ateşimizi söndürüp gidiyorken deniz marketin hediyesi olan topu bulduk.
Öğrencilerim hala bu topla oynuyorlar :))
Dönüş yolumuzda da sisten kurtulamadık.Yakışıklı arkadaşımız Tahsin'den fotoğrafları çekmesini istedik.
Bu güzel fotoğrafları çektiği için kendisine teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder